Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorKostakoğlu, Uğur
dc.contributor.authorYılmaz, Gürdal
dc.contributor.authorKöksal, İftihar
dc.date.accessioned2020-12-19T20:30:53Z
dc.date.available2020-12-19T20:30:53Z
dc.date.issued2018
dc.identifier.citationKostakoğlu, U., Yılmaz, G. & Köksal, İ. (2018). Mantar infeksiyonları; etken dağılımı ve tedavi cevabı. Flora İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dergisi, 23(2), 73-78. https://doi.org/10.5578/flora.66749en_US
dc.identifier.issn1300-932X
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.5578/flora.66749
dc.identifier.urihttps://app.trdizin.gov.tr/makale/TWprMU56RTFOUT09
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11436/5485
dc.description.abstractGiriş: Mantar infeksiyonları sıklıkla hızlı ilerleyen, yaşamı tehdit edici, tanınması zor ve antifungallere dirençli olabilen infeksiyonlardır. Son yıllarda bu infeksiyonlarla sıkça karşılaşılmaktadır. Bu çalışmada, hastanemizde görülen mantar infeksiyonları, etken dağılımı ve antifungal tedaviye cevabının belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Klinik örneklerde mantar tespit edilen hastaların tıbbi kayıtları, demografik özellikleri, altta yatan hastalıkları, invaziv prosedürleri, tedavileri ve tedavi cevapları incelendi. Elde edilen suşlar germ tüp testi, klamidospor oluşumu ve API 20C AUX ticari kiti ile tanımlandı. Antifungal duyarlılık mikrodilüsyon ve E-test yöntemleriyle araştırıldı. Bulgular: Çalışmamızda 110 hastada tespit edilen 125 mantar üremesi incelendi. Hastaların 61’i kadın, 49’u erkek olup iki cinsiyet arasında istatistiksel olarak fark yoktu (p> 0.05). Çalışmaya alınan hastaların %37.3 (41/110)’ü anestezi yoğun bakım ünitesinde, %18.2 (20/110)’si dahiliye servisinde, %44.5 (49/110)’i diğer servislerde yatmaktaydı. Hastaların %24.5’inde kandidemi, %75.5’inde kandidüri saptandı. İncelenen toplam 125 suşun 83’ü idrar kültüründen, 12’si kan kültüründen, 15’i ise hem idrar hem de kan kültüründen izole edildi. İzole edilen suşların tür dağılımı incelendiğinde; %59.2 (74/125)’si Candida albicans, %15.2 (19/125)’si Candida tropicalis, %12.8 (16/125)’i Candida parapsilosis, %4.8 (6/125)’i Candida krusei, %4 (5/125)’ü Trichosporon asahii, %1.6 (2/125)’sı Candida kefyr iken, %2.4 (3/125)’ü birer izolatla Candida glabrata, Candida lipolytica ve Candida lusitaniae idi. Antifungal tedaviye cevap oranı %89.5 olarak saptandı. Sonuç: Sonuçlarımız izole edilen mantar türlerinin tanımlanmasının önemini göstermektedir. Aynı zamanda mantar infeksiyonlarını tedavi etmek için mantar kültürü sonuçlarının yanı sıra altta yatan hastalığın özellikleriyle birlikte klinik bulguların da büyük önem taşıdığını vurgulamaktadır.en_US
dc.description.abstractIntroduction: Fungal infections are rapidly progressive, life threatening, difficult to recognize and resistant to antifungals. In recent years, these infections are frequently encountered. It is aimed to determine the fungal infections and the distribution of fungal species seen in our hospital, and the antifungal treatment response of the patients. Materials and Methods: Data collected from the medical records of the patients with fungal strains included demographic characteristics, underlying diseases, invasive procedures, treatment and outcome. The strains were identified through germ tube test, clamdiospor formation and a commercial kit labeled API 20C AUX. Antifungal susceptibility was investigated by microdilution and E test methods. Results: A total of 125 fungal strains isolated from the patients (61 female and 49 male) were evaluated. 37.3% of the patients included in our study were hospitalized in the anesthesiology-reanimation intensive care unit, 18.2% of them in the internal medicine unit, and 44.5% of them in other units. Of patients’ clinics, 24.5% was found to be consistent with candidemia and 75.5% with candiduria. The distribution of the strains isolated from both clinical samples is as follows: 59.2% (74/125) of the strains was Candida albicans, 15.2% (19/25) was Candida tropicalis, 12.8% (16/125) was Candida parapsilosis, 4.8% (6/125) was Candida krusei, 4% (5/125) was Trichosporon asahii, 1.6% (2/125) was Candida kefyr, 2.4% (3/125) was Candida glabrata, Candida lipolytica and Candida lusitaniae, each with one isolate. Antifungal treatment response rate was 89.5%. Conclusion: Our results show the importance of defining the fungal agents isolated at the level of species. It is also emphasized that clinical findings along with the fungal culture results and the characteristics of the underlying disease are of great importance in deciding how to treat fungal infections.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectEnfeksiyon hastalıklarıen_US
dc.subjectMikrobiyolojien_US
dc.titleMantar infeksiyonları; etken dağılımı ve tedavi cevabıen_US
dc.title.alternativeFungal infections; species distribution and treatment responseen_US
dc.typearticleen_US
dc.contributor.departmentRTEÜ, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümüen_US
dc.contributor.institutionauthorKostakoğlu, Uğur
dc.identifier.doi10.5578/flora.66749
dc.identifier.volume23en_US
dc.identifier.issue2en_US
dc.identifier.startpage73en_US
dc.identifier.endpage84en_US
dc.ri.editoaen_US
dc.relation.journalFlora İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dergisien_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Uluslararası Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster