Sıçanlarda prenatal dönemde 900 MHz elektromanyetik alana maruz kalmanın karaciğere etkisi
Özet
Bu çalışmada, prenatal dönemde elektromanyetik alana (EMA) maruz kalan sıçanların doğan yavrularında 60 gün sonra karaciğer dokusundaki EMA'nın etkisi biyokimyasal ve histopatolojik olarak incelendi. Çalışmanın başlangıcında gebe sıçanlar kontrol grubu ve EMA grubu olarak ikiye ayrıldılar. EMA grubunun kafesinin altına 900 MHz'lik EMA üreten jeneratör yerleştirildi. EMA grubu 20 gün / 24 saat boyunca elektromanyetik alana maruz bırakılırken, kontrol gurubuna bu prosedür uygulanmadı. Çalışmaya gebe sıçanlardan elde edilen yavru sıçanlarla devam edildi. Kontrol grubundan 7 erkek – 7 dişi yavru sıçan ve EMA'ya maruz kalan gruptan 7 erkek – 7 dişi yavru sıçan alındı. Doğumdan sonra yavrulara hiçbir prosedür uygulanmadı. Yavru sıçanlar 60 günlük olduklarında, anestezi altında sıçanlardan elde edilen karaciğer dokuları ve kanlar hem biyokimyasal hem histopatolojik analizler için kullanıldı. Biyokimyasal sonuçlara göre; serum ALT ve AST düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir artış görüldü (p<0,05). Karaciğer dokusu MDA düzeylerinde anlamlı bir artış görülürken (p<0,05), GSH düzeylerinde anlamlı bir düşüş görüldü (p<0,01). Karaciğer dokusundaki histopatolojik değişiklikler tespit edildi. Histopatolojik incelemelerde, EMA'ya maruz kalan gruplarda; hepatositlerde yoğun dejenerasyonlar, eosinofilik sitoplazmalı yapılar, piknotik çekirdekli hücreler, fibrozis ve dejeneratif hücreler gözlendi. Sonuç olarak, sıçanlarda hamilelikten yetişkin oluncaya kadar EMA'nın karaciğer üzerindeki zararlı etkilerinin devam ettiği ortaya konmuştur. In this study, the livers of rats born to mothers exposed to electromagnetic field (EMF) after 60 days were examined both biochemical and histopathological. Early in the study, the pregnant rats divided into two groups: I. Control group, II: EMF group. The generatör of the ER device was placed under the cage centrally. While the EMF group were exposed to 900 MHz EMF for 20 days / 24 hours, control group weren't exposed to 900 MHz EMF. The study was continued with rat pups obtained from the pregnant rats. 7 male - 7 female rat pups obtained from control group and 7 male - 7 female rat pups obtained from EMF group. After birth, no procedure was performed on rat pups. After 60 days from birth, under anesthesia liver tissues and bloods obtained from rat pups were used for biochemical and histopathological analyses. According to biochemical results, there were significantly increased serum levels of ALT and AST (p<0,05). While liver tissue levels of MDA significantly were increased (p<0,05), GSH were significantly decreased (p<0,01). Histopathological changes were detected in the liver tissues. Rats of the EMF groups were observed intense degeneration in hepatocytes, eosinophilic cytoplasm structures, pyknotic nucleated cells, fibrosis and degeneration cells. In conclusion, we demonstrate that the intrauterin harmful effects of EMF on the livers of rats persist into adulthood.