dc.contributor.author | Şişman, Gülşah | |
dc.date.accessioned | 2020-12-19T20:22:49Z | |
dc.date.available | 2020-12-19T20:22:49Z | |
dc.date.issued | 2015 | |
dc.identifier.citation | Şişman, G. (2015). Turgut Uyar’ın “Geyikli Gece” adlı şiirine varoluşsal bir yaklaşım denemesi. Turkish Studies (Elektronik), 10(16), 1061-1076. | en_US |
dc.identifier.issn | 1308-2140 | |
dc.identifier.issn | 1308-2140 | |
dc.identifier.uri | https://app.trdizin.gov.tr/makale/TWpjNU1EYzNOdz09 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11436/4556 | |
dc.description.abstract | 1940'lı yıllarda Türkiye'de çeviriler aracılığıyla tanınmaya başlanan varoluşçuluk, edebi eserler üzerindeki etkisini 1950'lerden sonra hissettirmeye başlar. Bunda, değişen siyasi ve sosyal şartlar neticesinde Türk edebiyatçısının farklı bir zihniyet atmosferine girmesinin payı büyüktür. Bu yılların, varoluşun yeterince gerçekleştirilemediği bir baskı ve bunalım dönemi olması, insanın bireyselliğinin ve biricikliğinin öne çıkmasında etkili olur. Artık değişen, yeni bir insan tipi söz konusudur. Bütün bu unsurlar neticesinde Türk edebiyatı da yeni bir kabuğa bürünür. Varoluşçuluğun alt başlıkları olarak nitelendirebilecek kaygı, bunaltı, saçma, özgürlük, hiçlik, yabancılaşma, ölüm gibi temler roman ve şiir başta olmak üzere hemen bütün edebi türlerde kendini göstermeye başlar. Dönemin sanatçıları eserlerinde, insan varlığının yabancılaşması ve anlamsızlaşması; hiçliğe, kaygıya, umutsuzluğa, bunaltıya ve saçmalığa itilmesi; yalnızlık, kuşatılmışlık türünden duyguları yoğun bir şekilde hissetmesi gibi temaları değişik biçimlerde, değişik bakış açılarıyla işlemeye başlarlar. Modernizmle birlikte gelinen noktada insanın içinde bulunduğu durum; açmazları, sıkıntıları eserlere de yansır. Bu toplumsal çelişki ve bunalımın Cumhuriyet dönemi Türk şiiri üzerindeki yansıması ise İkinci Yeni hareketi ile olur. Bu hareket içerisinde yer alan şairlerden biri olan Turgut Uyar'ın şiirlerinde de varoluşçu felsefenin izlerini görmek mümkündür. Nitekim şairin "Geyikli Gece" adlı şiiri, büyük şehir hayatı içerisinde kuşatılmış durumda bulunan topluma yabancılaşmış, yalnız bireyin kendini gerçekleştirme öyküsüdür. Bu çalışmada söz konusu şiir, varoluşçuluk felsefesi esas alınarak modern insanın sürüklendiği yabancılaşma ve yalnızlık izlekleri üzerinden incelenmiş; şiir boyunca varoluşsal kaygı içinde bulunan kişinin trajedisi, şiire yansıdığı kadarıyla ortaya konmaya çalışılmıştır | en_US |
dc.description.abstract | Existentialism, which is started to be known in Turkey in the fourties, starts to made feel it’s impact on Turkish literary works after fifties. In this, Turkish literary men’s going into a different mentality atmosphere as a result of changing political and social situations plays a big role. These years being a repression and depression period in which existence could not been actualised adequately, be effective in human’s individualism coming to the forefront. From now on, a new, unstable human type is in question. In consequence of all these elements, our literature folds a new structure. Themes like anxiety, nausea, absurd, freedom, nothingness, alienation and death which could be described as subtitles of existentialism come into prominence almost all literary types especially in novel and poetry. The artists of the period start to handle themes like alienation and isolation of human existence; human existence being pushed to nothingness, concern, hopelessness, anxiety and absurdity; human’s feeling loneliness and a siege mentality intensely, in their works of art in different types and manners. The situation, dilemmas and distresses of human also reflect to work of arts with modernization. The reflection of this social contradiction and depression to Republic period Turkish poetry exists with İkinci Yeni movement. Turgut Uyar is one of the representatives of this movement. It is possible to see the marks of existentialist philosophy in his poems. Thus, his poem named “Night With Deer” is a self-realization story of socially alienated and lonely individual who is isolated in metropolis life. In this study, mentioned poem is being examined based on existentialism through themes of alienation and loneliness that modern man is dragged and it is being tried to reveal the tragedy of person who is in a existential anxiety, as reflected to the poem | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Turgut Uyar | en_US |
dc.title | Turgut Uyar’ın “Geyikli Gece” adlı şiirine varoluşsal bir yaklaşım denemesi | en_US |
dc.title.alternative | An existentialist approach to Turgut Uyar’s poem named “Geyikli Gece” | en_US |
dc.type | article | en_US |
dc.contributor.department | RTEÜ, Fen - Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü | en_US |
dc.contributor.institutionauthor | Şişman, Gülşah | |
dc.identifier.volume | 10 | en_US |
dc.identifier.issue | 16 | en_US |
dc.identifier.startpage | 1061 | en_US |
dc.identifier.endpage | 1076 | en_US |
dc.ri.edit | oa | en_US |
dc.relation.journal | Turkish Studies (Elektronik) | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Makale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Eleman | en_US |