Politika mı felsefe mi? Arendt ve Strauss üzerinden bir gerilimi okumak

Abstract

Politika felsefesi, yalnızca politik topluluğun hangi ilkeler etrafında istikrarlı ve barışçıl bir yaşam sürdürebileceğinin araştırılması değildir. Politika felsefesi, aynı zamanda felsefi hakikat ile politik dünyaya ait kanaatler arasındaki uzlaşının veya dengenin nasıl sağlanacağı problemi üzerine de kuruludur. Bu problemin çözümü, felsefe ile politika arasındaki ihtilafın kaynaklarına dönmeyi zorunlu kılar. Arendt ve Strauss açısından bu meselenin doğuşu Sokrates’in yargılanmasıdır ve buradan hareketle politik-felsefi problem ya da felsefe ve politika arasındaki gerilim, Sokrates’in konumunu tahlil etmekle başlayabilir. Yaşamları boyunca hemen hemen aynı entelektüel kaynaklardan beslenmiş ve benzer yazgıya sahip olmalarına rağmen, Arendt ve Strauss arasında derin farklılıklar da mevcuttur. Bu farklılıklar, politika felsefesine içkin felsefe ve politika ikiliğinin niçin kolaylıkla aşılamaz olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Bu çalışma, politika felsefesini, Arendt ve Strauss nezdinde temsil edilen iki farklı yaklaşım arasındaki uzlaşmazlıklar bağlamında ele almayı amaçlamaktadır

Political philosophy is more than just the study of the principles around which the political community can lead a stable and peaceful life. Political philosophy is based on the problem of how to achieve a consensus or balance between philosophical truth and the opinions that belong to the political world. The solution to this problem requires a return to the sources of the conflict between philosophy and politics. For both Arendt and Strauss, the origin of this issue is the trial of Socrates. In the opinion of Arendt and Strauss, the political-philosophical problem, or the tension between philosophy and politics, can begin with an analysis of Socrates’ position. However, despite being nurtured by almost the same intellectual sources and sharing similar fates throughout their lives, there are also profound differences between Arendt and Strauss. These differences are important in terms of revealing why the dissonance between philosophy and politics that is inherent in political philosophy cannot be easily overcome. This study aims to discuss political philosophy within the context of the disagreements between the two different approaches represented by Arendt and Strauss.