Yüksek denetim sürecinin güçlendirilmesi: katılımcılık esaslı denetim
Künye
Eroğlu, A. (2023). Yüksek denetim sürecinin güçlendirilmesi: katılımcılık esaslı denetim. Sayıştay Dergisi, 34(128), 9-42. https://doi.org/10.52836/sayistay.1225010Özet
Vatandaşların kamu yönetiminde etkin bir rol almasına imkân sağlayan
katılımcılık anlayışı 1970’li yıllardan itibaren birçok kamu kurumunun dikkatini çekmeye
başlamıştır. 2000’li yıllardan itibaren de yüksek denetim kurumlarında (YDK’larda)
katılımcılığın sağlanmasına yönelik politika önerileri geliştirilmiş ve sınırlı düzeyde
uygulamalar yürürlüğe sokulmuştur. Bu çalışmanın amacı, birçok fonksiyonun
yanında, kamu fonlarını kullanma yetkisini alan yürütmenin denetlenmesi gibi önemli
bir görevi yerine getiren YDK’lardan katılımcılık esasını benimseyen ülke örneklerinin
incelenmesidir. Bu ülkeler incelenirken sadece hukuki mevzuatlarıyla sınırlı kalınmamış,
bununla birlikte uluslararası kuruluşların ilgili raporları da dikkate alınmıştır. 2000’li
yıllardan itibaren uygulamaya sokulan düzenlemeler incelendiğinde; katılım düzeyinin
ve katılım odağının ülkeler arasında farklılık arz ettiği, bazı ülkelerde ise katılımcılık esaslı
denetim etkinliğinin farklı uygulamalar nedeniyle azaltıldığı sonucuna varılmıştır. Since the 1970s, the concept of participation has garnered significant attention
from public institutions as a means of enabling citizens to play an active role in public
administration. In the 2000s, policy proposals were developed and implemented to
some extent to promote participation in Supreme Audit Institutions (SAIs). The aim
of this study is to examine country examples that have embraced the principle of
participation in SAIs, which serve an important function of auditing the executive
that has the authority to use public funds. The examination includes analysis of the
legislative frameworks of these countries, as well as relevant reports from international
organizations. Upon the analysis of the regulations put into effect since the 2000s,
the findings indicate that the degree and focus of participation vary among countries,
and participation-based audit activity has declined in some countries due to disparate
practices.